miRBey
Aktif Üye
Osmanlı Sancağı Londra’da satışta
Osmanlı’nın Basra körfezindeki güç uğraşının en değerli destek noktalarından biri Arap Yarımadası kıyılarıydı. Katar da bu kıymetli noktalardan bir tanesiydi. Katar’daki Osmanlı güçleri, 1500’lerin ortasından itibaren hem Portekizlilerle hem İngilizlerle, sonrasındasında da Vahhabi Araplar ile uğraş etti. 19. yüzyıla gelindiğinde Katar, Osmanlı’nın Basra vilayetine bağlı bir sancağın kazası pozisyonundaydı. Kaymakamlığını ise Osmanlı yönetiminin mahallî aşiretlerden seçtiği biri yapıyordu.
Osmanlı merkezi idaresi ile bu kaymakamlık içinde vakit zaman uyuşmazlıklar da çıkıyordu. bu biçimde vakit içinderda müzakereler yoluyla çözülmeyen uyuşmazlıklar askeri müdahale ile gideriliyordu. bu biçimde bir müdahale de 1893 yılında olmuştu. Katar’daki Osmanlı kalesine destek için giden Binbaşı Yusuf Beyefendi kumandasındaki 400 kişilik Osmanlı birliği 25 Mart 1893’te Vecbe denilen yerde taarruza uğradı ve biroldukca şehit verdi. Bu hadiseden daha sonra alakalar fazlaca gerildi. Katar Kaymakamı Pir Casim olayı soruşturan heyete saldırıyı çöl bedevilerinin yaptığını, kendi birlikleriyle alakası olmadığını ve Osmanlı’ya sadık olduğunu anlattı. Kaymakam Casim bu hadiseden daha sonra misyondan alındı.
12 bin sterlinden başladı
Hürriyet’ten Musa Kesler’in haberine nazaran; Londra’da geçen hafta Christie’s isimli müzayede meskeni tarafınca açık artırmaya çıkarılan sancağın Katar’daki işte bu Osmanlı birliğine ilişkin olduğu belirtiliyor. Kırmızı renkli ipek sancak 150×162 cm boyutlarında. Üzerinde çeşitli müddetlerden ayetler var. Sancak 12 bin sterlinden açık artırmaya çıktı, müzayede ise 28 Ekim’de sona erecek.
Müzayede konutu, sancağın yeşil renkli olan bir benzerinin Sakıp Sabancı Müzesi’nde yer aldığını da belirtiyor. Ayrıyeten sancağın Gazze’de İngilizlerle savaşan Türk askerlerinin kullandığı sancağa benzerliğine de dikkat çekiliyor.
Müzayedeyi toplumsal medya hesabından duyuran tarihçi Doç. Dr. Süleyman Tekir, Hürriyet’e “Sancaklar Türk askeri tarihin hayli önemli kesimleridir. İnşallah o sancak ilişkin olduğu topraklara geri getirilir ve şehitlerimizin ruhu bu biçimdece şad olur” dedi.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Osmanlı’nın Basra körfezindeki güç uğraşının en değerli destek noktalarından biri Arap Yarımadası kıyılarıydı. Katar da bu kıymetli noktalardan bir tanesiydi. Katar’daki Osmanlı güçleri, 1500’lerin ortasından itibaren hem Portekizlilerle hem İngilizlerle, sonrasındasında da Vahhabi Araplar ile uğraş etti. 19. yüzyıla gelindiğinde Katar, Osmanlı’nın Basra vilayetine bağlı bir sancağın kazası pozisyonundaydı. Kaymakamlığını ise Osmanlı yönetiminin mahallî aşiretlerden seçtiği biri yapıyordu.
Osmanlı merkezi idaresi ile bu kaymakamlık içinde vakit zaman uyuşmazlıklar da çıkıyordu. bu biçimde vakit içinderda müzakereler yoluyla çözülmeyen uyuşmazlıklar askeri müdahale ile gideriliyordu. bu biçimde bir müdahale de 1893 yılında olmuştu. Katar’daki Osmanlı kalesine destek için giden Binbaşı Yusuf Beyefendi kumandasındaki 400 kişilik Osmanlı birliği 25 Mart 1893’te Vecbe denilen yerde taarruza uğradı ve biroldukca şehit verdi. Bu hadiseden daha sonra alakalar fazlaca gerildi. Katar Kaymakamı Pir Casim olayı soruşturan heyete saldırıyı çöl bedevilerinin yaptığını, kendi birlikleriyle alakası olmadığını ve Osmanlı’ya sadık olduğunu anlattı. Kaymakam Casim bu hadiseden daha sonra misyondan alındı.
12 bin sterlinden başladı
Hürriyet’ten Musa Kesler’in haberine nazaran; Londra’da geçen hafta Christie’s isimli müzayede meskeni tarafınca açık artırmaya çıkarılan sancağın Katar’daki işte bu Osmanlı birliğine ilişkin olduğu belirtiliyor. Kırmızı renkli ipek sancak 150×162 cm boyutlarında. Üzerinde çeşitli müddetlerden ayetler var. Sancak 12 bin sterlinden açık artırmaya çıktı, müzayede ise 28 Ekim’de sona erecek.
Müzayede konutu, sancağın yeşil renkli olan bir benzerinin Sakıp Sabancı Müzesi’nde yer aldığını da belirtiyor. Ayrıyeten sancağın Gazze’de İngilizlerle savaşan Türk askerlerinin kullandığı sancağa benzerliğine de dikkat çekiliyor.
Müzayedeyi toplumsal medya hesabından duyuran tarihçi Doç. Dr. Süleyman Tekir, Hürriyet’e “Sancaklar Türk askeri tarihin hayli önemli kesimleridir. İnşallah o sancak ilişkin olduğu topraklara geri getirilir ve şehitlerimizin ruhu bu biçimdece şad olur” dedi.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.