miRBey
Aktif Üye
Onarımı tamamlandı: Etnografya Müzesi bir daha açılıyor
Ankara’da Türk Sanatının Selçuklu Evresinden günümüze kadar devam eden örneklerinin sergilendiği ‘Etnografya Müzesi’ onarım çalışmalarının akabinde kapılarını ziyaretçilerine açtı.
On başka salonda on farklı kurguyla tasarlanan müzenin giriş kısmında Mustafa Kemal Atatürk’ün Anıtkabir’e nakledilmedilk evvel naaşının bekletildiği mozolede sinema, fotoğraf, animasyon ve seslendirmelerle sanatsal ve dijital bir anlatım yapıldı.
Ahşap eserler salonunda yaklaşık 700 yıllık geçmişi ile tarihe ışık tutan mihrap ve minberler, Hacı Bayram Veli Mescidi kapı kanatları, Hacı Bayram Veli’nin hırkası ve tasavvuf dervişlerinin kullandığı birtakım eşyalar gün yüzüne çıkarıldı.
© AA
El yazmaları ve çizgi levhalar salonunun orta kısmında Hz. Muhammed’e birinci indirilen müddet olan ve ‘Yaratan Rabbi’nin ismiyle oku’ ayetiyle başlayan Alak Müddeti’nin harf dizilimi, açık duran Kur’an-ı Kerim’in üzerine göklerden iniyormuş üzere yerleştirildi, çizgi levhalarda İslam sanatının ulaşmış olduğu nokta gösterildi.
Güç ve iktidar salonunda Türklerin Orta Asya’da hayatış olduğu güçlü coğrafyada savaş araç ve gereçlerini kullanmalarındaki beceri ortaya çıkarıldı. Selçuklulardan günümüze ulaşan tek örnek 1. Gıyaseddin Keyhüsrev devrine ilişkin Selçuklu tahtı da tıpkı salonda sergilendi.
Öte yandan, İznik çini sanatından başlayıp Osmanlı’daki son devir çini ve porselenlerin yanı sıra Abdülhamit’in buyruğuyla kurulan Yıldız fabrikasından çıkan birinci porselen yapıtlara de müzede yer verildi.
Müzenin öteki kanadında Ankara konağı ile kentin ve müzenin tarihini vurgulayan bir konsept oluşturuldu.
Selçuklu yapıtlarının ön plana çıkarıldığı salonda da tarihi su kabı, inşa edilme tekniğiyle uygun bir ayeti bünyesinde barındıran bir kandil de ziyaretçilerin ilgisine sunuldu.
Dokuma sanatına ilişkin yapıtların bulunduğu alanda da Kars, Ardahan, Batum ve Ardahan sancaklarının düşman işgalinden kurtarılmasına ithafen yapılmış dokuma kilim birinci kere stantta yer aldı.
Geçici teşhir salonunda ‘Şifa Tasları Ve Tılsım Mühürleri’ isimli stantla asıl şifa kaynağının Kur’an’da olduğu vurgulandı.
Yeni oluşturulan ‘Zarafet ve Estetik’ kısmında de Osmanlı bayanlarının giysi, kuşam ve takı tercihlerine ait örnekler sunuldu.
Müzede her kısma hitap edecek, her bölümün gönlüne dokunabilecek bir kurgu ve konsept tasarladıklarını belirten Müze müdürü Ali Haydar Atalar, “Müzedeki eser sayısını azaltıp daha nitelikli, daha vurgulu kıssası, konusu olan yapıtlarla müze daha ön plana çıkarıldı. Tarihine, mazisine, banisine ve mimarisine uygun bir müze tasarlandı” dedi.
Ankara Etnografya Müzesi, tamamlanan onarım çalışmalarının akabinde, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un iştirakiyle gerçekleştirilen Başşehir Kültür Yolu Şenliği’nin açılış aktiflikleri kapsamında cuma günü ziyaretçi kabulüne başlamıştı.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Ankara’da Türk Sanatının Selçuklu Evresinden günümüze kadar devam eden örneklerinin sergilendiği ‘Etnografya Müzesi’ onarım çalışmalarının akabinde kapılarını ziyaretçilerine açtı.
On başka salonda on farklı kurguyla tasarlanan müzenin giriş kısmında Mustafa Kemal Atatürk’ün Anıtkabir’e nakledilmedilk evvel naaşının bekletildiği mozolede sinema, fotoğraf, animasyon ve seslendirmelerle sanatsal ve dijital bir anlatım yapıldı.
Ahşap eserler salonunda yaklaşık 700 yıllık geçmişi ile tarihe ışık tutan mihrap ve minberler, Hacı Bayram Veli Mescidi kapı kanatları, Hacı Bayram Veli’nin hırkası ve tasavvuf dervişlerinin kullandığı birtakım eşyalar gün yüzüne çıkarıldı.
© AA
El yazmaları ve çizgi levhalar salonunun orta kısmında Hz. Muhammed’e birinci indirilen müddet olan ve ‘Yaratan Rabbi’nin ismiyle oku’ ayetiyle başlayan Alak Müddeti’nin harf dizilimi, açık duran Kur’an-ı Kerim’in üzerine göklerden iniyormuş üzere yerleştirildi, çizgi levhalarda İslam sanatının ulaşmış olduğu nokta gösterildi.
Güç ve iktidar salonunda Türklerin Orta Asya’da hayatış olduğu güçlü coğrafyada savaş araç ve gereçlerini kullanmalarındaki beceri ortaya çıkarıldı. Selçuklulardan günümüze ulaşan tek örnek 1. Gıyaseddin Keyhüsrev devrine ilişkin Selçuklu tahtı da tıpkı salonda sergilendi.
Öte yandan, İznik çini sanatından başlayıp Osmanlı’daki son devir çini ve porselenlerin yanı sıra Abdülhamit’in buyruğuyla kurulan Yıldız fabrikasından çıkan birinci porselen yapıtlara de müzede yer verildi.
Müzenin öteki kanadında Ankara konağı ile kentin ve müzenin tarihini vurgulayan bir konsept oluşturuldu.
Selçuklu yapıtlarının ön plana çıkarıldığı salonda da tarihi su kabı, inşa edilme tekniğiyle uygun bir ayeti bünyesinde barındıran bir kandil de ziyaretçilerin ilgisine sunuldu.
Dokuma sanatına ilişkin yapıtların bulunduğu alanda da Kars, Ardahan, Batum ve Ardahan sancaklarının düşman işgalinden kurtarılmasına ithafen yapılmış dokuma kilim birinci kere stantta yer aldı.
Geçici teşhir salonunda ‘Şifa Tasları Ve Tılsım Mühürleri’ isimli stantla asıl şifa kaynağının Kur’an’da olduğu vurgulandı.
Yeni oluşturulan ‘Zarafet ve Estetik’ kısmında de Osmanlı bayanlarının giysi, kuşam ve takı tercihlerine ait örnekler sunuldu.
Müzede her kısma hitap edecek, her bölümün gönlüne dokunabilecek bir kurgu ve konsept tasarladıklarını belirten Müze müdürü Ali Haydar Atalar, “Müzedeki eser sayısını azaltıp daha nitelikli, daha vurgulu kıssası, konusu olan yapıtlarla müze daha ön plana çıkarıldı. Tarihine, mazisine, banisine ve mimarisine uygun bir müze tasarlandı” dedi.
Ankara Etnografya Müzesi, tamamlanan onarım çalışmalarının akabinde, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un iştirakiyle gerçekleştirilen Başşehir Kültür Yolu Şenliği’nin açılış aktiflikleri kapsamında cuma günü ziyaretçi kabulüne başlamıştı.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.