miRBey
Aktif Üye
Hem çevreci hem lezzetli: Laboratuvarda dana pirzola ve geyik eti
ORBILLION Bio, ‘Lezzetli ve sürdürülebilir bir gelecek için et geliştiriyoruz’ sloganıyla, 2019’un sonunda Samet Serdar Yıldırım, Patricia Bubner ve Gabriel-Levesque Tremblay tarafınca ABD’de, San Francisco’da kuruldu. Tüketicilere etik ve sağlıklı bir Yemek tecrübesi sunmayı hedefleyen şirket, McKinsey & Company Araştırma Şirketi’nin son sanayi raporuna göre, et üretimi ve tüketimindeki bu dönüşüme katkıda bulunacak önde gelen şirketlerden biri olarak gösteriliyor.
Barclays Yatırım Bankası’nın en son raporu ise bu sanayinin 2040 yılında 400 milyar doların üzerinde bir pazara dönüşeceği ve bitkisel et alternatiflerinin önüne geçeceğini bildiriyor.
‘Tüketilen etten bir farkı yok’
Hürriyet’in haberine göre, Orbillion Bio’nun Türk girişimcilerinden Samet Serdar Yıldırım, ‘laboratuvarda et üretimi’nin ne etapta olduğunu anlattı:
“Geliştirmekte olduğumuz değişen teknolojinin sonunda elde edilecek sürdürülebilir et eserinin şu anda tüketilen etten bir farkı bulunmayacak. ‘Biyoteknolojik pak et’in klâsik etten tek farkı, üretimde besi hayvanları yerine, hücre kültürü ve doku mühendisliği tekniklerinin kullanılması. Kullanılan bu teknikler büsbütün denetim edilebilir bir proses olduğu için son eser kalitesi açısından hazır etlere nazaran daha emniyetli olacak.
Marketlerde ve kasaplarda satışa çıkarılan hazır etin üretimi tüketicinin beklentilerini karşılayabilmek için doğal kaynaklarımızın birçoğunun tüketilmesine sebep oluyor. Orbillion Bio, tabiat tahribatının önüne geçmekle kalmayıp, sürdürülebilir, hastalık yapan etkenlerden arındırılmış, lezzetli ve besleyici et mamüllerini tüketiciyle buluşturmak üzere kuruldu. Gayemiz iki yıl ortasında insanların keyifle tüketebileceği bir et eserini satışa sunmak.
Tüketiciler, alışık oldukları et lezzetini almanın yanı sıra hazır üretime uygun olmadığı için fazlaca nadir bulunan wagyu (kobe beef), geyik, bizon üzere lezzetleri de tatma imkanına sahip olacak. Bunun yanı sıra teknik olarak eserimizi hücreler düzeyinde geliştirebildiğimiz için yağ ve kas oranlarını insan tüketimine ve farklı ağız tatlarına göre en uygun biçimde dengeleyebiliyoruz. Birinci eserimizin ilgili devlet kurumlarının onaylarını takiben 2023 yılında tüketiciyle buluşacağını söyleyebiliriz.”
Fiyat avantajı olacak mı?
Yıldırım, “Oluşturulacak inançlı besin zinciri ve çevresel sürdürülebilirlik aracılığıyla tabiat tahribatını, besi hayvanlarının uygunsuz şartlarda yetiştirilmesi ve kısmını azaltmayı hedefliyoruz. Yola çıkış vizyonumuzun dünyada iktisat, etraf ve sıhhat alanında uzun vadeli olumlu bir global dönüşüm sağlayacağına inanıyoruz. Bu şartlar sağlandığında küçük ve lokal et üreticileri de fiyat baskısından kurtulmuş olacak” sözlerini kullandı.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
ORBILLION Bio, ‘Lezzetli ve sürdürülebilir bir gelecek için et geliştiriyoruz’ sloganıyla, 2019’un sonunda Samet Serdar Yıldırım, Patricia Bubner ve Gabriel-Levesque Tremblay tarafınca ABD’de, San Francisco’da kuruldu. Tüketicilere etik ve sağlıklı bir Yemek tecrübesi sunmayı hedefleyen şirket, McKinsey & Company Araştırma Şirketi’nin son sanayi raporuna göre, et üretimi ve tüketimindeki bu dönüşüme katkıda bulunacak önde gelen şirketlerden biri olarak gösteriliyor.
Barclays Yatırım Bankası’nın en son raporu ise bu sanayinin 2040 yılında 400 milyar doların üzerinde bir pazara dönüşeceği ve bitkisel et alternatiflerinin önüne geçeceğini bildiriyor.
‘Tüketilen etten bir farkı yok’
Hürriyet’in haberine göre, Orbillion Bio’nun Türk girişimcilerinden Samet Serdar Yıldırım, ‘laboratuvarda et üretimi’nin ne etapta olduğunu anlattı:
“Geliştirmekte olduğumuz değişen teknolojinin sonunda elde edilecek sürdürülebilir et eserinin şu anda tüketilen etten bir farkı bulunmayacak. ‘Biyoteknolojik pak et’in klâsik etten tek farkı, üretimde besi hayvanları yerine, hücre kültürü ve doku mühendisliği tekniklerinin kullanılması. Kullanılan bu teknikler büsbütün denetim edilebilir bir proses olduğu için son eser kalitesi açısından hazır etlere nazaran daha emniyetli olacak.
Marketlerde ve kasaplarda satışa çıkarılan hazır etin üretimi tüketicinin beklentilerini karşılayabilmek için doğal kaynaklarımızın birçoğunun tüketilmesine sebep oluyor. Orbillion Bio, tabiat tahribatının önüne geçmekle kalmayıp, sürdürülebilir, hastalık yapan etkenlerden arındırılmış, lezzetli ve besleyici et mamüllerini tüketiciyle buluşturmak üzere kuruldu. Gayemiz iki yıl ortasında insanların keyifle tüketebileceği bir et eserini satışa sunmak.
Tüketiciler, alışık oldukları et lezzetini almanın yanı sıra hazır üretime uygun olmadığı için fazlaca nadir bulunan wagyu (kobe beef), geyik, bizon üzere lezzetleri de tatma imkanına sahip olacak. Bunun yanı sıra teknik olarak eserimizi hücreler düzeyinde geliştirebildiğimiz için yağ ve kas oranlarını insan tüketimine ve farklı ağız tatlarına göre en uygun biçimde dengeleyebiliyoruz. Birinci eserimizin ilgili devlet kurumlarının onaylarını takiben 2023 yılında tüketiciyle buluşacağını söyleyebiliriz.”
Fiyat avantajı olacak mı?
Yıldırım, “Oluşturulacak inançlı besin zinciri ve çevresel sürdürülebilirlik aracılığıyla tabiat tahribatını, besi hayvanlarının uygunsuz şartlarda yetiştirilmesi ve kısmını azaltmayı hedefliyoruz. Yola çıkış vizyonumuzun dünyada iktisat, etraf ve sıhhat alanında uzun vadeli olumlu bir global dönüşüm sağlayacağına inanıyoruz. Bu şartlar sağlandığında küçük ve lokal et üreticileri de fiyat baskısından kurtulmuş olacak” sözlerini kullandı.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.