miRBey
Aktif Üye
Filtreli selfie paylaşımı ile ilgili ihtar: ‘Gerçeklik ve fantezi içindeki hudut belirsizleşiyor’
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sıhhati Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemen Işık, öz çekim (selfie) uygulamalarının, gençlerdeki ruhsal yansımalarıyla ilgili değerlendirmede bulundu.
Işık, öz çekim ve bu fotoğrafları toplumsal medya hesabına yükleme ya da arkadaşlarına gönderme formundaki aktifliklerin, yetişkinlerde olduğu üzere ergenler içinde da giderek yaygınlaştığına dikkati çekti.
Prof. Dr. Yasemen Işık, bu aktifliklerin, ergenler için akran ağlarıyla etkileşim kurmaları, sürdürmeleri ve kendilerini onların beğeni ya da yorumları aracılığıyla kabul görmüş, onaylanmış, takdir edilmiş hissetmeleri üzere fonksiyonlar nazaranbildiğini kaydetti.
Ergenliğin başlamasıyla fizikî görünüme ait algının, öz paha için daha değer kazandığını belirten Işık, benlik imgesinin, ötürüsıyla öz kıymetin, akranlar tarafınca direkt etkilendiğini ve biçimlendirildiğini vurguladı.
Işık, “Bedensel değişimlerle yüzleşme, yeni vücudun zihinleştirilmesi ve kimliğin yapılanması gerçekleşirken toplumsal medya, ergenin kimlik yapılandırma ve keşif süreçleri için ülkü bir ortam olabilmektedir. Bu ortamda selfieler de benliği keşfetme için bir etraf oluşturmaktadır” dedi.
‘Beğeni ve yorum alarak toplumsal medyada yer edinme ehemmiyet taşıyor’
Ergenin öz bedeli toplumsal norm ve beklentilere daha fazla uyumlu olduğunda benlik hürmetinin arttığına işaret eden Prof. Dr. Işık, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kullanıcılar çoğunlukla sadece güzel göründükleri ya da kayda bedel bir şeyler yaptıkları en güzel fotoğraflarını yüklemektedir. Fotoğraflarında kendinin en düzgün halini sunarak tanıtma ve istenen sayıda beğeni ve yorum alarak toplumsal medyada yer edinme kıymet taşımaktadır. Bu niçinle azamî etkiyi uyandırmak için en âlâ ışıklandırma ve açının belirlenerek fotoğrafın çekilmesi, akabinde çarçabuk ulaşılabilen akıllı telefon uygulamaları aracılığıyla filtreler kullanılması ya da dijital düzenlemeler yapılması kelam konusudur. Selfie üretme ve paylaşma süreci, ergen için benlik sunumu ve benlik tanıtımı için bir araç olup, kendini açma ve kendini yönetme stratejilerinin gelişmeninde rol alabilir.”
‘İdeal benlik sunumu gereksinimi artıyor’
Bireylerin daha âlâ bir çevrim içi benlik sunumu için fotoğraflarını çeşitli düzenlemelerin akabinde paylaşabildiğini tabir eden Işık, “Ergenlikte fotoğraflarını paylaşmadan evvel düzenleme ihtiyacı duyulması, benlik saygısındaki düşüşü yönetme stratejisini ya da ülkü benlik sunumu aracılığıyla akranları üzerinde tesir uyandırma hedefini yansıtmaktadır. Akranların pekiştirici rolü bilhassa de onaylayıcı reaksiyonları, gençlerde baskın görünüm ülkülerini ve çevrim içi benlik sunumunu şekillendirmektedir” diye konuştu.
‘Özçekim onay arayışı için bir araç’
“Dünya çapında insanların hoşluk algılarının bozulmasına yol açan filtre ve fotoğraf düzenleme biçimleri artık bir norm haline gelmiştir” diyen Işık, evvelce sadece modellerin ve oyuncuların mecmua kapaklarında yer alan fotoğrafları için kullanılan fotoğraf düzenleme teknolojisinin artık akıllı telefon uygulamaları yardımıyla herkes için birebir seviyede harikalık ulaşılabilir hale geldiğini söylemiş oldu.
Işık, filtreler ve fotoğraf düzenlemeyi içeren aktifliklerin, kendini objeleştirme özelliğinde artışla alakalı olduğunu anlatarak, kelamlarına şöyleki devam etti:
“Kendini nesneleştirmenin fazla olması, bedensel fonksiyonellik yerine dış görünüme daha kuvvetli bir odaklanmayı yansıtmaktadır. Görünüme olan dikkat ve izlemenin yanı sıra daha düşük vücut öz inancına işaret eden kendi vücudunu olumsuz kıymetlendirme ya da ülkü vücuda ulaşamadığına yönelik vücut ayıplama tavrında artış görülebilmektedir. Acımasız toplumsal etraf tarafınca ayıplanmak ve olumsuz tenkitlere maruz kalmak, bireyler için izole olma tehlikesini birlikteinde getirmektedir. Ergenler, daha emsal olma ve sevilme gayeleriyle akranlarını ya da ünlüleri taklit ederek izole olma ihtimaline cevap verirler. Diğerleri üzere görünmeye ve misal olmaya çalışmak üzere toplumsal bağlantının bir yolu olarak selfieler, ergenlik devrinde kendine yakından bakma, topluma açılma ve sevilmenin bir aracı üzere görünmektedir.”
‘Beden hoşnutsuzluğu tetikleniyor’
Akranlarından onay arayışı ve doyum hissi için bir araç olan öz çekimlerin, benlik hürmeti, öz inanç ve popülariteyi artırma üzere olumlu fonksiyonlar nazaranbildiğini belirten Işık, “Buna rağmen ülkü vücut tiplerini içeren kültürel standartlar, olumsuz öz kıymetlendirme, düşük vücut hoşnutluğu, objeleştirme, düşük benlik hürmeti ve yeme bozuklukları üzere sonuçlar doğurabilmektedir. Selfie çekme, düzenleme, paylaşma üzere aktifliklerin çok olması ise gösteriş yapma ve kendiyle çok meşguliyet manasına gelmekte olup gerçek kendiliğini sergilemekten büsbütün kaçınmaya yol açabilir” ihtarında bulundu.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sıhhati Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemen Işık, dijital olarak düzenlenmiş fotoğrafların, ülkü ve gerçekçi olmayan bir benlik sunumuyla yapılan toplumsal karşılaştırmalara yol açabildiğini söylemiş oldu.
çoğunlukla kendinden daha güzel durumdaki, gerçekçi olmayan ve ülküleştirilmiş medya imgeleri ile yapılan karşılaştırmaların, vücut imgesinde bozulmayı ve vücut hoşnutsuzluğunu tetikleyebildiğini söyleyen Işık, vücut imgesinde bozulmanın, fotoğrafların paylaşılmadan evvel daha fazla düzenlenmesine yol açabildiğine işaret etti.
‘Gerçeklikle bağ kopuyor’
Fotoğraf seçerken uğraş gösterme ve alacağı reaksiyonları düşünmenin, fotoğraflar üzerinde düzenlemeler yaparak paylaşmanın, vücut hoşnutsuzluğu ve yeme bozukluklarıyla bağlantılı olabildiğini tabir eden Prof. Dr. Yasemen Işık, şunları kaydetti:
“Filtrelerle oluşturulan imajların yaygınlaşması, benlik saygısında azalma, kendini gerçek hayatta makul bir biçimde görünmediği için yetersiz hissetme ve hatta görünümde algılanan kusurlarla çok zihinsel meşguliyetin olduğu, bunu düzeltmek üzere yinelayan dermatolojik müdahaleler ve cerrahiler üzere uğraşların eşlik ettiği vücut bozukluğu geliştirmeye kadar ilerleyen olumsuz sonuçlara yol açabilmektedir. bu biçimde durumlarda gerçeklik ve fantezi içindeki sonun belirsizleştiği ve elde edilmesi mümkün olmayan dolgun dudaklar, büyük gözler ya da fazlaca ince bir burnu içeren filtreler kelam konusu olabilmektedir. Bunların gerçek hayatta da tıpkı biçimde kusursuz bir biçimde süslenmiş ve filtrelenmiş bir görünüm beklentisiyle birlikte gerçeklikle bağın kopmasına yol açtığı düşünülebilir. Bilhassa vücut imgesi bozuk olan gençlerde filtrelerin kullanıldığı hoşluk standartlarının içselleştirilmesi daha şiddetli olabilmektedir.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sıhhati Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemen Işık, öz çekim (selfie) uygulamalarının, gençlerdeki ruhsal yansımalarıyla ilgili değerlendirmede bulundu.
Işık, öz çekim ve bu fotoğrafları toplumsal medya hesabına yükleme ya da arkadaşlarına gönderme formundaki aktifliklerin, yetişkinlerde olduğu üzere ergenler içinde da giderek yaygınlaştığına dikkati çekti.
Prof. Dr. Yasemen Işık, bu aktifliklerin, ergenler için akran ağlarıyla etkileşim kurmaları, sürdürmeleri ve kendilerini onların beğeni ya da yorumları aracılığıyla kabul görmüş, onaylanmış, takdir edilmiş hissetmeleri üzere fonksiyonlar nazaranbildiğini kaydetti.
Ergenliğin başlamasıyla fizikî görünüme ait algının, öz paha için daha değer kazandığını belirten Işık, benlik imgesinin, ötürüsıyla öz kıymetin, akranlar tarafınca direkt etkilendiğini ve biçimlendirildiğini vurguladı.
Işık, “Bedensel değişimlerle yüzleşme, yeni vücudun zihinleştirilmesi ve kimliğin yapılanması gerçekleşirken toplumsal medya, ergenin kimlik yapılandırma ve keşif süreçleri için ülkü bir ortam olabilmektedir. Bu ortamda selfieler de benliği keşfetme için bir etraf oluşturmaktadır” dedi.
‘Beğeni ve yorum alarak toplumsal medyada yer edinme ehemmiyet taşıyor’
Ergenin öz bedeli toplumsal norm ve beklentilere daha fazla uyumlu olduğunda benlik hürmetinin arttığına işaret eden Prof. Dr. Işık, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kullanıcılar çoğunlukla sadece güzel göründükleri ya da kayda bedel bir şeyler yaptıkları en güzel fotoğraflarını yüklemektedir. Fotoğraflarında kendinin en düzgün halini sunarak tanıtma ve istenen sayıda beğeni ve yorum alarak toplumsal medyada yer edinme kıymet taşımaktadır. Bu niçinle azamî etkiyi uyandırmak için en âlâ ışıklandırma ve açının belirlenerek fotoğrafın çekilmesi, akabinde çarçabuk ulaşılabilen akıllı telefon uygulamaları aracılığıyla filtreler kullanılması ya da dijital düzenlemeler yapılması kelam konusudur. Selfie üretme ve paylaşma süreci, ergen için benlik sunumu ve benlik tanıtımı için bir araç olup, kendini açma ve kendini yönetme stratejilerinin gelişmeninde rol alabilir.”
‘İdeal benlik sunumu gereksinimi artıyor’
Bireylerin daha âlâ bir çevrim içi benlik sunumu için fotoğraflarını çeşitli düzenlemelerin akabinde paylaşabildiğini tabir eden Işık, “Ergenlikte fotoğraflarını paylaşmadan evvel düzenleme ihtiyacı duyulması, benlik saygısındaki düşüşü yönetme stratejisini ya da ülkü benlik sunumu aracılığıyla akranları üzerinde tesir uyandırma hedefini yansıtmaktadır. Akranların pekiştirici rolü bilhassa de onaylayıcı reaksiyonları, gençlerde baskın görünüm ülkülerini ve çevrim içi benlik sunumunu şekillendirmektedir” diye konuştu.
‘Özçekim onay arayışı için bir araç’
“Dünya çapında insanların hoşluk algılarının bozulmasına yol açan filtre ve fotoğraf düzenleme biçimleri artık bir norm haline gelmiştir” diyen Işık, evvelce sadece modellerin ve oyuncuların mecmua kapaklarında yer alan fotoğrafları için kullanılan fotoğraf düzenleme teknolojisinin artık akıllı telefon uygulamaları yardımıyla herkes için birebir seviyede harikalık ulaşılabilir hale geldiğini söylemiş oldu.
Işık, filtreler ve fotoğraf düzenlemeyi içeren aktifliklerin, kendini objeleştirme özelliğinde artışla alakalı olduğunu anlatarak, kelamlarına şöyleki devam etti:
“Kendini nesneleştirmenin fazla olması, bedensel fonksiyonellik yerine dış görünüme daha kuvvetli bir odaklanmayı yansıtmaktadır. Görünüme olan dikkat ve izlemenin yanı sıra daha düşük vücut öz inancına işaret eden kendi vücudunu olumsuz kıymetlendirme ya da ülkü vücuda ulaşamadığına yönelik vücut ayıplama tavrında artış görülebilmektedir. Acımasız toplumsal etraf tarafınca ayıplanmak ve olumsuz tenkitlere maruz kalmak, bireyler için izole olma tehlikesini birlikteinde getirmektedir. Ergenler, daha emsal olma ve sevilme gayeleriyle akranlarını ya da ünlüleri taklit ederek izole olma ihtimaline cevap verirler. Diğerleri üzere görünmeye ve misal olmaya çalışmak üzere toplumsal bağlantının bir yolu olarak selfieler, ergenlik devrinde kendine yakından bakma, topluma açılma ve sevilmenin bir aracı üzere görünmektedir.”
‘Beden hoşnutsuzluğu tetikleniyor’
Akranlarından onay arayışı ve doyum hissi için bir araç olan öz çekimlerin, benlik hürmeti, öz inanç ve popülariteyi artırma üzere olumlu fonksiyonlar nazaranbildiğini belirten Işık, “Buna rağmen ülkü vücut tiplerini içeren kültürel standartlar, olumsuz öz kıymetlendirme, düşük vücut hoşnutluğu, objeleştirme, düşük benlik hürmeti ve yeme bozuklukları üzere sonuçlar doğurabilmektedir. Selfie çekme, düzenleme, paylaşma üzere aktifliklerin çok olması ise gösteriş yapma ve kendiyle çok meşguliyet manasına gelmekte olup gerçek kendiliğini sergilemekten büsbütün kaçınmaya yol açabilir” ihtarında bulundu.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sıhhati Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemen Işık, dijital olarak düzenlenmiş fotoğrafların, ülkü ve gerçekçi olmayan bir benlik sunumuyla yapılan toplumsal karşılaştırmalara yol açabildiğini söylemiş oldu.
çoğunlukla kendinden daha güzel durumdaki, gerçekçi olmayan ve ülküleştirilmiş medya imgeleri ile yapılan karşılaştırmaların, vücut imgesinde bozulmayı ve vücut hoşnutsuzluğunu tetikleyebildiğini söyleyen Işık, vücut imgesinde bozulmanın, fotoğrafların paylaşılmadan evvel daha fazla düzenlenmesine yol açabildiğine işaret etti.
‘Gerçeklikle bağ kopuyor’
Fotoğraf seçerken uğraş gösterme ve alacağı reaksiyonları düşünmenin, fotoğraflar üzerinde düzenlemeler yaparak paylaşmanın, vücut hoşnutsuzluğu ve yeme bozukluklarıyla bağlantılı olabildiğini tabir eden Prof. Dr. Yasemen Işık, şunları kaydetti:
“Filtrelerle oluşturulan imajların yaygınlaşması, benlik saygısında azalma, kendini gerçek hayatta makul bir biçimde görünmediği için yetersiz hissetme ve hatta görünümde algılanan kusurlarla çok zihinsel meşguliyetin olduğu, bunu düzeltmek üzere yinelayan dermatolojik müdahaleler ve cerrahiler üzere uğraşların eşlik ettiği vücut bozukluğu geliştirmeye kadar ilerleyen olumsuz sonuçlara yol açabilmektedir. bu biçimde durumlarda gerçeklik ve fantezi içindeki sonun belirsizleştiği ve elde edilmesi mümkün olmayan dolgun dudaklar, büyük gözler ya da fazlaca ince bir burnu içeren filtreler kelam konusu olabilmektedir. Bunların gerçek hayatta da tıpkı biçimde kusursuz bir biçimde süslenmiş ve filtrelenmiş bir görünüm beklentisiyle birlikte gerçeklikle bağın kopmasına yol açtığı düşünülebilir. Bilhassa vücut imgesi bozuk olan gençlerde filtrelerin kullanıldığı hoşluk standartlarının içselleştirilmesi daha şiddetli olabilmektedir.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.