miRBey
Aktif Üye
Araştırma: Tatlı su kıtlığı tehdidi insanlığı beklenenden daha erken etkileyecek
Bloomberg’in aktardığına bakılırsa, yeni uydu görüntüleme teknikleriyle birinci defa 250 binden çok dağ buzulunun kalınlığını ve hareketini ölçen bilim insanları, tahlil için yaklaşık 812 bin yüksek çözünürlüklü fotoğraf kullanarak 2017’den 2018’e kadar buzullarla kaplı dünya topraklarının yüzde 98’ini taradı.
Elde edilen datalar, buzullarda bulunan buz hacminin daha yanlışsız bir biçimde belirlenmesine yardımcı oldu. Araştırmacılar, yüz milyonlarca insanın içme suyu, tarım ve güç üretimi için bağımlı olduğu buz ve tatlı su kaynaklarının ölçüsünde çarpıcı değişiklikler tespit etti.
Himalayalar’daki buzulların daha evvel düşünülenden yüzde 37 daha fazla buz içerdiği ortaya çıktı. Himalayalar’daki İndus ve Chenab Irmağı havzasında yaşayan sekiz milyon kişi için bu uygun bir haber. Kurak mevsimlerde ırmak suyunun yarısından fazlasını buzulların erimiş suları oluşturuyor. Himalayalar’daki buzul rezervlerinin de Brahmaputra Irmağı’nın alt havzalarından yüzde 30-87 daha fazla olduğu saptandı.
Araştırma takımından Mathieu Morlighem, Himalayalar’ın istisna olduğunu ve öteki tüm bölgelerdeki buz katmanlarının daha ince olduğunu belirterek, mesela, Güney Amerika And Dağları’ndaki buzulların, bilim insanlarının düşündüğünden yüzde 27 daha az buz içerdiğini kaydetti.
Bilim insanlarının, dağ buzullarının deniz düzeyinin yükselmesine katkısına ait varsayımları de değişti; Grönland ve Antarktika’daki büyük buz katmanları dışındaki tüm buzulların erimesi durumunda, okyanusların düzeyleri 33 değil, yaklaşık 25 santimetre yükselecek.
Araştırma takımı önderi Romain Millan, bunun buzulların giderek daha süratli eridiği gerçeğini değiştirmediğine dikkat çekerek, yeni varsayımların büyük ölçüde buz hacimlerinin hesaplanma biçimindeki değişikliklerden kaynaklandığını belirtti.
Toplam buz hacmindeki azalmanın kaçınılmaz olarak gezegeni kestirim edilenden daha erken etkileyeceğini düşünen araştırmacılar, buzulların erimesinin iklim değişikliğinin neticelerindan biri olduğunu hatırlatarak, kestirimlerinin hükümetlerin su temini altyapıları inşa etme kararlarını etkileyeceğini umuyor.
Daha evvel bilim insanları Everest’teki buzun süratli bir biçimde inceldiğini ve dağdaki buzulun yılda iki metre buz kaybettiğini tespit etmişti.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Bloomberg’in aktardığına bakılırsa, yeni uydu görüntüleme teknikleriyle birinci defa 250 binden çok dağ buzulunun kalınlığını ve hareketini ölçen bilim insanları, tahlil için yaklaşık 812 bin yüksek çözünürlüklü fotoğraf kullanarak 2017’den 2018’e kadar buzullarla kaplı dünya topraklarının yüzde 98’ini taradı.
Elde edilen datalar, buzullarda bulunan buz hacminin daha yanlışsız bir biçimde belirlenmesine yardımcı oldu. Araştırmacılar, yüz milyonlarca insanın içme suyu, tarım ve güç üretimi için bağımlı olduğu buz ve tatlı su kaynaklarının ölçüsünde çarpıcı değişiklikler tespit etti.
Himalayalar’daki buzulların daha evvel düşünülenden yüzde 37 daha fazla buz içerdiği ortaya çıktı. Himalayalar’daki İndus ve Chenab Irmağı havzasında yaşayan sekiz milyon kişi için bu uygun bir haber. Kurak mevsimlerde ırmak suyunun yarısından fazlasını buzulların erimiş suları oluşturuyor. Himalayalar’daki buzul rezervlerinin de Brahmaputra Irmağı’nın alt havzalarından yüzde 30-87 daha fazla olduğu saptandı.
Araştırma takımından Mathieu Morlighem, Himalayalar’ın istisna olduğunu ve öteki tüm bölgelerdeki buz katmanlarının daha ince olduğunu belirterek, mesela, Güney Amerika And Dağları’ndaki buzulların, bilim insanlarının düşündüğünden yüzde 27 daha az buz içerdiğini kaydetti.
Bilim insanlarının, dağ buzullarının deniz düzeyinin yükselmesine katkısına ait varsayımları de değişti; Grönland ve Antarktika’daki büyük buz katmanları dışındaki tüm buzulların erimesi durumunda, okyanusların düzeyleri 33 değil, yaklaşık 25 santimetre yükselecek.
Araştırma takımı önderi Romain Millan, bunun buzulların giderek daha süratli eridiği gerçeğini değiştirmediğine dikkat çekerek, yeni varsayımların büyük ölçüde buz hacimlerinin hesaplanma biçimindeki değişikliklerden kaynaklandığını belirtti.
Toplam buz hacmindeki azalmanın kaçınılmaz olarak gezegeni kestirim edilenden daha erken etkileyeceğini düşünen araştırmacılar, buzulların erimesinin iklim değişikliğinin neticelerindan biri olduğunu hatırlatarak, kestirimlerinin hükümetlerin su temini altyapıları inşa etme kararlarını etkileyeceğini umuyor.
Daha evvel bilim insanları Everest’teki buzun süratli bir biçimde inceldiğini ve dağdaki buzulun yılda iki metre buz kaybettiğini tespit etmişti.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.