Almanya 2. Dünya Savaşına Neden Girdi ?

Melis

Yeni Üye
Almanya'nın 2. Dünya Savaşı'na Girişi: Nedenleri ve Sonuçları

İkinci Dünya Savaşı, 1939 yılında Almanya'nın Polonya'yı işgal etmesiyle başladı. Ancak, bu savaşın patlak vermesinin arkasında, Almanya'nın genişleme politikaları, ekonomik zorluklar ve uluslararası ilişkilerdeki gerginlikler gibi birçok etken bulunmaktadır. Bu makale, Almanya'nın 2. Dünya Savaşı'na neden girdiğini, savaşın sebeplerini ve Almanya'nın izlediği stratejileri ele alacaktır.

1. Almanya'nın Savaş Öncesi Durumu ve Versay Antlaşması

Almanya'nın 2. Dünya Savaşı'na girmesinin temel sebeplerinden biri, 1. Dünya Savaşı'ndan sonra imzalanan Versay Antlaşması'nın yarattığı baskıydı. 1919'da imzalanan bu antlaşma, Almanya'yı ağır bir şekilde cezalandırmıştı. Almanya, savaşın galip devletlerine büyük tazminatlar ödemek zorunda kalmış, toprakları küçültülmüş ve askeri gücü sınırlanmıştı. Bu durum, Almanya'da büyük bir ekonomik bunalıma ve toplumsal huzursuzluğa yol açtı. Nazi Partisi'nin lideri Adolf Hitler, bu şartları kabul etmeyerek Almanya'nın yeniden güçlü bir devlet haline gelmesi gerektiğini savunmuş ve Almanya'nın ulusal gururunu geri kazanma sözü vermişti.

2. Adolf Hitler ve Nazi Partisi'nin Yükselişi

Adolf Hitler, 1933 yılında Almanya'da iktidara geldi. Nazi Partisi'nin ideolojisi, ırkçılık, anti-semitizm ve militarizm üzerine kuruluydu. Hitler, Almanya'nın Versay Antlaşması'ndan doğan yükümlülüklerinden kurtulmayı ve Almanya'yı yeniden güçlü bir ulus haline getirmeyi hedefliyordu. Bu hedefe ulaşmak için Hitler, önce iç politikada otoriter bir yönetim kurarak Almanya'nın ekonomisini canlandırmaya ve halkın desteğini kazanmaya çalıştı. 1933-1939 yılları arasında, Nazi Partisi'nin iktidara gelmesiyle Almanya'da siyasi, ekonomik ve toplumsal yapı hızla değişti.

3. Almanya'nın Askeri Güçlenmesi ve Yayılmacı Politika

Hitler, Almanya'nın askeri gücünü artırmayı ve genişleme politikaları izlemeyi hedefliyordu. 1935'te, Almanya askeri hizmeti yeniden başlatmaya karar verdi ve bu, Versay Antlaşması'na açık bir ihlaldir. 1936'da Almanya, Ren bölgesini yeniden silahlandırarak, Fransa ile sınırını güvence altına almaya çalıştı. Almanya, 1938'de Avusturya'yı ilhak etti (Anschluss) ve aynı yılın sonunda Çekoslovakya'nın Südetler bölgesini işgal etti. Hitler'in amacı, Almanya'nın topraklarını genişletmek ve "Lebensraum" (yaşam alanı) yaratmaktı.

4. Polonya'nın İşgali ve 2. Dünya Savaşı'nın Başlangıcı

Almanya'nın 2. Dünya Savaşı'na girmesindeki en doğrudan neden, 1 Eylül 1939'da Polonya'ya yapılan saldırıdır. Almanya, Polonya'daki etnik Alman nüfusunu koruma bahanesiyle, Polonya'nın doğusundaki toprakları işgal etti. Bu saldırı, Fransa ve Birleşik Krallık tarafından Almanya'ya karşı savaş ilan edilmesine yol açtı. Almanya'nın Polonya'ya saldırması, savaşın başlamasına neden oldu. Polonya, hızlı bir şekilde Alman ordusunun zırhlı birlikleri tarafından yenildi, ancak bu saldırı, Almanya'nın savaşın büyümesine neden olan ilk adımını atmasına sebep oldu.

5. Almanya ve Sovyetler Birliği'nin Molotov-Ribbentrop Paktı

Almanya, savaşın başında Sovyetler Birliği ile bir saldırmazlık paktı imzaladı. Molotov-Ribbentrop Paktı olarak bilinen bu anlaşma, iki ülke arasında gizli bir protokolü de içermekteydi. Bu protokol, Polonya'nın işgalinin ardından iki ülkenin sınırlarının nasıl paylaşılacağını belirliyordu. Bu pakt, Almanya'nın Polonya'ya saldırmasının önünü açarken, Sovyetler Birliği'nin de bu saldırıya müdahale etmeyeceğini garantilemiş oldu.

6. Almanya'nın Küresel Hegemonya Arzusu

Hitler, sadece Almanya'yı yeniden büyük bir güç haline getirmeyi değil, aynı zamanda Almanya'nın dünya üzerinde küresel bir hegemonya kurmasını da amaçlıyordu. Bu amacına ulaşmak için Almanya, 1939'dan sonra hızla Avrupa'nın büyük kısmını işgal etmeye başladı. Fransa'nın 1940'ta teslim olması ve Britanya'nın hava savaşlarını kaybetmesi Almanya'nın Batı Avrupa'daki egemenliğini pekiştirdi. Almanya, aynı zamanda Kuzey Afrika'da ve Sovyetler Birliği'ne karşı da genişlemeyi planlıyordu.

7. Almanya'nın Ekonomik Krizi ve Savaş İhtiyacı

Almanya'nın 1930'lar boyunca yaşadığı ekonomik kriz, Nazi hükümetinin militarizmi teşvik etmesinin başka bir sebebiydi. Hitler, ekonomiyi canlandırmak için askeri sanayiyi geliştirmeyi ve genişlemeyi planlıyordu. Bu sayede, Almanya'nın ekonomisini canlandıracak kaynaklara sahip olacağına inanıyordu. Ayrıca, savaşa girerek, ulusal kaynaklarını artırma ve iş gücünü kullanarak işsizlik sorununu çözme amacı gütmüştü. Almanya'nın savaş makinesi, hem ekonomik hem de askeri açıdan büyük bir güç haline gelmişti.

8. Almanya'nın İdeolojik Hedefleri ve Lebensraum (Yaşam Alanı)

Nazi ideolojisi, Almanya'nın doğusunda "Lebensraum" adı verilen yeni topraklar elde etmeyi savunuyordu. Bu toprakların, özellikle Sovyetler Birliği'nin batı bölgelerinde yer aldığı düşünülüyordu. Bu ideolojik hedef, Almanya'nın savaş için belirlediği stratejik amaçları pekiştirdi. Hitler, Doğu Avrupa'nın Alman ırkı için kolonize edilmesi gerektiğine inanıyordu. Bu, Nazi rejiminin işgal ettiği bölgelerdeki halklara yönelik acımasız uygulamaların da temelini oluşturdu.

9. İttifaklar ve Savaşın Yayılmasi

Almanya, savaşın ilk yıllarında İtalya ve Japonya ile işbirliği yaptı. Bu ittifaklar, savaşın küresel bir boyuta taşınmasına yol açtı. Almanya, İtalya ile birlikte Balkanlar’a ve Kuzey Afrika’ya saldırdı. Japonya ise Pasifik bölgesinde savaşın seyrini değiştiren bir dizi hamle yaptı. Bu ittifaklar, Almanya'nın savaş hedeflerine ulaşmak için genişleyen stratejiler geliştirmesine olanak sağladı.

Sonuç: Almanya'nın 2. Dünya Savaşı'na Girişi

Almanya, 2. Dünya Savaşı'na bir dizi içsel ve dışsal sebepten dolayı girmiştir. Versay Antlaşması'nın dayattığı şartlar, ekonomik kriz, Nazi ideolojisi ve Hitler'in genişleme hedefleri, Almanya'nın savaşa girmesinin temel nedenleridir. Almanya'nın savaş stratejileri ve ittifakları, savaşın küresel bir çatışma haline gelmesine yol açmış ve dünya tarihini derinden etkilemiştir. Bu savaş, yalnızca Almanya için değil, dünya için de büyük yıkımlara ve değişimlere neden olmuştur.